Muthu MS, Kirthiga M, Kayalvizhi G, Mathur VP. OXIS Classification of Interproximal Contacts of Primary Molars and Its Prevalence in Three- to Four-Year-Olds. Pediatr Dent. 2020 May 15;42(3):197-202. PMID: 32522322.
Proksimal kontak noktasının şeklinin değerlendirildiği güzel bir çalışma. Bunun için OXIS sınıflaması kullanışlı ve başarılı bir çürük risk göstergesi olabileceğini düşünüyorum. Araştırmacının da belirttiği gibi farklı etnik popülasyonlarda bu değerlendirmenin tekrarı ve farklı kontak tipleri ile çürük duyarlılığının değerlendirildiği araştırmalara ihtiyaç var.
Kontak bölgesi ifadesi bir dişin mesial ve distal yüzeyinin konturunun proksimal yüksekliğini ifade eden bir terim. Dişin proksimal konveksitesi aynı arktaki komşu diş ile arasında bir temas noktası oluşturur. Daimi dentisyonda iyi bir kontur ile oluşan sıkı bir kontak gingival embrajuru ve interdental papili belirler. Düzgün bir şekilde oluşan kontrol ise dental arkın bütünlüğü ve stabilitesini sağlamak yanı sıra destek yapıların sağlığını idame ettirmek için hayati düzeyde önemli. Arayüz çürüklerinin engellenmesine ön koşul besin birikimini engelleyen ideal bir kontak yüzeyidir.
Pedodonti alanında yazılmış kitaplarda süt molar dişlerin arasındaki kontak yüzeyleri için daimi dişlerdeki kontak noktalarına göre daha geniş, daha düz ve diş etinden daha uzakta konumlandığından bahsedilmekte. Süt dişlerindeki geniş kontak noktalarının çürük duyarlılığını arttırabileceği kanıtlanmıştır. Bu durumdan komşu dişler arasında sınırlı hareketin olması nedeniyle mekanik temizliğin azalmasına dolayısı ile de daha fazla plak birikimi oluşması sorumlu tutulmuş. Literatüre bakıldığında kontak yüzeyleri için iki tip sınıflandırma yapıldığı görülmekte, bunlar açık ve kapalı. Ayrıca çürük varlığının değerlendirildiği çalışmalarda da yine bu sınıflandırma kullanılmış.
Allison ile Schwartz tarafından ve Subramaniam ile arkadaşları tarafından çalışmalarda açık olanlara göre kapalı kontak noktaları olan posterior süt dişlerinde proksimal çürük riskinin arttığını göstermişler. Warren ve arkadaşları ise interdental boşlukların olmadığı çocuklarda daha fazla çürük görülmesi arasında zayıf bir ilişki bildirmişler. Proksimal çürüklerin ilerlemesi hakkında yapılan diğer bir çalışmada ise bir süt molar dişte arayüz çürüğü olduğunda dişlerin %69'unda diğer komşu süt azının ara yüzünde de çürük olduğunu, hastaların %89'unda ise ağızın bir tarafında arayüz çürüğü bulunduğunda çenenin karşı tarafındaki süt azılarda da arayüz çürüğü bulunduğunu bildirilmiş. Yakın bir zamanda yapılan bir çalışmada oklüzal açıdan bakıldığında süt molar dişlerin farklı tipteki kontak noktalarının değerlendirildiği bir çalışma yapılmış. 3 ile 14 yaş aralığındaki 28 çocuğun var olan 74 CBCT görüntüsü üzerinde yapılan bir çalışmada ise mandibula ve maksilla üzerindeki süt molar dişlerde 4 farklı tip kontak noktası olduğu ve bunların gözlendiği şekle göre O, X, I ve S tipleri olduğu gösterilmiş. Şekil 1'de süt molar dişlerin interproksimal kontak noktaları tiplerinin sınıflandırma kriteleri gösterilmiştir.
Şekil 1. OXIS sınıflaması
Bu çalışmanın sonuçlarına göre OXIS sınıflandırılması duyurulmuştur. Proksimal çürüklerin bir risk göstergesi olabileceği için bir popülasyonda OXIS kontak prevelansının bilinmesine ihtiyaç duyulmakta. Buna göre araştırmacılar bu çalışmada; üç ile dört yaşındaki çocuklardan oluşan bir grupta, çürüksüz süt molar dişlerinin interproksimal kontakt alanlarının OXIS sınıflandırmasına göre dağılımlarının incelenmesi amaçlanmış.
Çalışmada 1.119 çürüksüz çocuğunun 4.476 temas alanı değerlendirilmiş. Bir hekim tarafından oklüzal yüzeyden görüldüğü gibi süt molar dişleri arasındaki temas alanının tipini değerlendirmek için muayene gerçekleştirilmiş. Kontaklar OXIS sınıflandırması kullanılarak; O (açık kontak), X (nokta teması), I (düz temas) ve S (kavisli temas) olarak skorlanmış. (Şekil 2)
Şekil 2. (2a-2d) maksilla için (3a-3d) mandibula için yapılan sınıflandırma
Çalışmada en yaygın temas tipinin I (%75,5), bunu S (% 15,3), O (% 5,8) ve X (%3,3) takip etti gözlenmiş. Çenelerarası karşılaştırma yapıldığında, X tipi kontakt dışındaki diğer kontakt tipleri için anlamlı farklılıklar elde edilmiş. Geniş yapısı, daha fazla plak retansiyonu ve mekanik temizlik açısından ulaşımın olamaması nedeniyle proksimal çürük açısından en duyarlı olacak tiplerin S ve I tipi kontak noktalarının olduğu görülmüş. Çocukların %64,2'sinde 4 yarım çenede de benzer kontak noktası olduğu izlenmiş.
Çeviri ve sunum : Dt. Cansu Demiroğlu (ERÜ Pedodonti AD)
Comments