top of page

Biraz pedodonti biraz fakülte ve birazda ben...

Pedodentist SD

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan platformuna hoş geldiniz. Okuyun ve tadını çıkarın. İçimdeki her şeyi ortaya döktüğüm bir yer burası

İletişim
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz
Ana Sayfa: Blog2
Yazarın fotoğrafıSalih Doğan

Pedodonti'de oral pigmente lezyonlar

Garg K, Sachdev R, Singh G, Mehrotra V. Pediatric Oral Pigmented Lesions: A Short Review. J Adv Med Dent Scie Res 2018;6(5):46-49. doi: 10.21276/jamdsr

Oral pigmente lezyonlar biz Pedodontist'lerin mutlaka bilmesi ve klinik tanıyı yönetebilir olması gerektiğini düşünüyorum. Dişçi ile hekim arasındaki fark burada ortaya çıkıyor. İlerleyen zamanlarda bununla ilgili çok daha fazla kaynak paylaşacağım. 


Pigmentasyon, dokularda pigmentlerin birikmesinin sonucu oluşur. Oral dokuların normal rengindeki varyasyonlarda bazen altta yatan bir patoloji olabileceğinden önemli. Oral pigmentasyon fizyolojik veya patolojik olabilir. Mukozanın rengi klinik durumunu yansıtır. Örneğin, iltihaplı dokular kan damarlarının sayısı ve genişliğindeki artış nedeniyle kırmızı, normal sağlıklı dokular ise soluk pembedir. Bu renklendirmeler bir çok nedenle oluşur ve pigmentasyonda bunlardan birisidir. Oral pigmentasyonlar ağız boşluğunun herhangi bir bölümünde bulunabilen yaygın bir bulgudur. Oral pigmentlerdeki değişikikler en çok gözlenen bölgeden en az gözlenen bölgeye doğru; diş eti, bukkal mukoza, sert damak, dil, yumuşak damak ve ağız tabanı şeklinde sıralanır. Ağız boşluğu yumuşak doku lezyonları çocuklarda çok yaygın olup; renkli lezyonlar, mukozal ülserasyon veya nodüler lezyonlar gibi farklı klinik görünümlere sahiptir (resim 1).

Resim 1. Çocuklarda pigmente oral lezyonların sınıflandırılması


Oral Mukozanın Beyaz Lezyonları


Sürtünme keratozu (Morsicatio buccarum)

Mukozaya sürekli sürtünme, etken ortadan kalktığında kaybolabilecek beyaz lekelere neden olabilir. Bu bulguya neden olan alışkanlıklar arasında travmatik diş fırçalama (diş fırçası keratozu) ve dili dişlere karşı zorla sürtünme (dil itme keratozu) bulunur.

Klinik olarak; yüzeyde küçük gevşek epitel etiketleri ile pürüzsüz veya pürüzlü, bazen düzensiz olabilen oluklu, gri veya beyaz bir lezyon olarak gözlenir. Görünüm alanı çoğunlukla bukkal mukozadır.

Tedavisinde; intraoral irritanların çıkarılması veya neden olan alışkanlığın önlenmesi genellikle bu lezyonu giderir.


Lökoödem

Lökoödem, bukkal veya labial mukozada bilateral veya tek taraflı olarak bulunan benign bir beyaz lezyondur. Etiyoloji bilinmemektedir, ancak lokal tahriş ve maloklüzyon ile ilişkilendirmeler yapılmıştır.

Klinik olarak; mukoza gerildiğinde ortadan kalkan yaygın beyaz bir opasifikasyon olarak görülür.


Linea alba

Bu durum komissür boyunca bukkal mukozada bulunan ve posterior olarak azı dişlerine doğru uzanan iyi huylu bir bulgu.

Klinik olarak; oklüzyon düzleminin karşısındaki bukkal mukozada belirgin bir beyaz doğrusal alan olarak görülür. Bazen, dilin yan kısmında da görülür.


Kıllı dil

Dilin filiform papillalarının anormal uzamasından (1-12 mm) veya üzerlerinde pigment bırakan bakterilerin çoğalmasından kaynaklanan iyi huylu bir durumdur. Bu duruma antibiyotikler (eritromisin), antipsikotikler (olanzapin), demir takviyeleri veya radyasyon tedavisi gibi içsel faktörler de neden olabilir. Dışsal faktörler diyet (kahve, çay), kötü ağız hijyeni ile ilgilidir.

Klinik olarak; papiller uzama, dorsal dil üzerinde kalın, tüylü bir yüzey şeklinde görülür. Bazen kıllı görünüm şeklini veren bir madde ile dil yüzeyinin kaplanmasıyla da oluşabilir

Tedavisinde; iyi ağız hijyeni, diyet kısıtlaması, sigara kullanımının bırakılması yanı sıra %1-2 hidrojen peroksit çözeltisi veya seyreltilmiş sodyum hipoklorür ile fırçalama önerilmiş.


Psödomembranöz kandidiyazis

Çocuklarda yaygın izlenen bu durum, Candida albicans'ın neden olduğu fırsatçı bir mantar enfeksiyonudur. Yakın zaman içinde antibiyotik, kortikosteroid kullanan veya uzun süre emzik emen çocuklarda ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Endokrin bozukluklar, lösemi, kemoterapi, radyasyon tedavisi, transplantasyon, prematürite ve malnütrisyon gibi sistemik durumları olan çocuklarda belirgin bir oral bulgudur.

Klinik olarak; mukoza zarlarında silinebilen yüzeysel beyaz plaklar olarak görülmekdedir. Bu beyaz plaklar bukkal ve labial mukoza, sert ve yumuşak damak, dil ve orofarenks üzerinde görülebilir.

Tedavisinde; bebekler için genelde gentiana violet veya topikal nistatin kullanılırken, daha büyük çocuklar için nistatin (topikal) veya topikal klotrimazol kullanılır. Sistemik olarak flukonazol, ketokonazol veya itrakonazol kullanımı ise sistemik enfeksiyon gelişme riski olan veya topikal tedaviye toleranssız olan çocuklar için uygundur.

Oral Mukozal Kırmızı ve/veya Beyaz Lezyonlar


Peteşi, Purpura, Ekimoz

Bu kırmızı lezyonlara genellikle dokunun yüzeyinin altındaki vasküler ağın travmasıyla oluşur. Trombositopeni veya hemofili gibi kanama bozukluklarının işareti olabildikleri gibi bazende lösemi ve anemi ile ilişkili olabilir. Vasküler lezyonların prevalansı çocuklarda %2-8 arasında olup sistemik hastalığı olan çocuklarda %43'e kadar çıkabilir.

Klinik olarak; Genellikle dudaklar, dil, sert damak ve dişeti üzerinde görülen bu lezyonlar klinik görünümlerine göre;

Peteşi : nokta şeklinde kanama

Purpura : 2 mm ile 2 cm arasındaki kanama

Ekimoz : >2 cm kanamalar olarak sınıflandırılır.

Tedavisinde; çocuk istismarı varlığını ekarte etmek için ilk travmanın kaynağını soruşturulmalı. Tıbbi durum veya ilaçlarla ilgili tüm lezyonlar daha fazla tıbbi araştırma için yönlendirilmesi gerekli.


Eritematöz kandidiyaz

Semptomatik formun etiyolojisinde genellikle B12 vitamini ve folat eksikliği yada yakın zamanda antibiyotik veya steroid tedavisi bulunur. Asemptomatik formu, protezler ve yer tutucu gibi protezlerle kaplı dokuların kronik eritemli şekliyle karakterize. Lezyonlar genellikle damakta ve bazende mandibulada görülür.

Klinik olarak; dil veya ağızda yanma hissi ve parlak kırmızı bir görünüm ile genellikle asemptomatik veya bazen semptomatik olan kırmızı maküler lezyonlar şeklindedir.


Oral Mukozanın Kahverengi - Siyah Lezyonları


Fizyolojik pigmentasyon

Bu pigmentasyon en yaygın görülen şekli koyu tenli popülasyonlarda (Orta Doğu, Afrikalı Amerikalı ve bazen Asyalılar) artan melanin üretiminden kaynaklanan diffüz ve bilateral pigmentasyondur. Bu pigmentasyonun prevalansını artıran faktörler ırk / etnik köken, ileri yaş, sigara içme, hamilelik, endokrin sendromlar ve hormonal değişikliklerdir. Yenidoğanlarda atipik vakalar bildirilmiştir. Otozomal dominant olarak iletilen Peutzjeghers sendromunda; çoğu tedavi gerektirmeyen ve yaşamın ilk on yılından sonra ortaya çıkan çoklu intraoral ve perioral pigmentasyonlar görülür. Ancak tanının erken kurulması gastraentoroloji açısından önemlidir, zira malign transformasyon eğilimi %2 ila %3 olan bağırsak polipleri ve hamartomlar bulunabilmektedir. Addison hastalığı veya adrenal yetmezlik, glukokortikoidlerin ve mineralokortikoidlerin yetersiz salgılanmasına neden olan otoimmün bir hastalıktır. Ağız boşluğunda, pigmentasyon genellikle diş eti, dil, bukkal mukoza ve sert damakta bulunur. Bazen, izole maküller bulunabilir. Sıklıkla travmaya maruz kalan oral yüzeylerde pigmentasyon daha sık gelişebilir.

Klinik olarak; pigmentasyon genellikle yapışık diş etinde bulunur. Bazen, bukkal mukoza, damak ve dudakların yanı sıra dilin dorsal yüzeyi etkilenir.

Tedavisinde; müdahale gerekmez. Peutz-Jeghers sendromu ile ilişkili intraoral pigmentler, mukozal gastrik malignitelerin gelişimi için bir gastroenterolog tarafından izleme ve değerlendirme gerektirir.


Amalgam dövme/grafit

Bu bozukluk cerrahi oral müdahalelerin sekelleri veya amalgam restorasyonlarının yansıması olarak ortaya çıkar. Çocuklarda prevalans %1.3'tür.

Klinik olarak: değişken boyut ve şekillerde (0.1-2.0 cm) lokalize düz mavi–gri soliter veya çoklu lezyonlardır. Genellikle amalgam ile restore edilen dişlerin yanındaki yapışık diş eti ve alveolar mukozada bulunur. Bazen bukkal mukozada veya ağız tabanında dağınık olarak görülebilir. Grafit pigmentasyonu, travma nedeniyle çocuklarda anterior palatal bölgede görülen yaygın bir bulgudur. Klinik olarak bir hastalıkla tanımlanmış bir düz gri / siyah pigmentasyon olarak görünür.

Tedavisinde: hastanın tıbbi geçmişinde dermatolojik malignite yatkınlığı olmadığı sürece çoğu durumda biyopsi endike değildir.


Melanotik Nevüs

Melanotik nevüs, mukozal rengin bir değişimidir. Nevüs konjenital olabilir veya yaşam süresince gelişebilir. Çoğunlukla normal anatomik sapmaları gösterir. Lezyon prognozunu etkileyebileceğinden nevüslerin histolojik sınıflandırmasından bahsetmek önemlidir. Buna göre;

  • Junctional: yüzeye yakın olan ve epitelde sınırlı olan pete mandallarının uçlarında nevüs hücrelerinin çoğalması

  • Bileşik: nevüs hücresinin epitel ve bağ dokusunun içine doğru proliferasyonu

  • İntradermal / intramukozal: nevüs hücreleri lamina propria'da bulunur ve bazal membranla temas etmez. Bu lezyonlar kubbe şeklindedir, tipik olarak açık kahverengi renktedir ve genellikle diş eti, labial ve bukkal mukozada görülür

  • Mavi nevüs: derin bağ dokusu içinde ve yüzey epitelinden uzaktan iğ hücrelerinin çoğalması. Bu lezyon genellikle sert damakta görülür. Ayrıca atipik mavi nevüs, lokal agresif mavi nevüs ve nodüler büyüme ile konjenital dev melanotik nevüs olarak sınıflandırılırlar.

  • Diğer melanotik nevüsler, damak veya dil üzerinde bulunabilen kombine nevüs ve spitz nevüsünü içerir.

  • Büyük nodüller ile konjenital melanotik nevüs.

Klinik olarak; melanotik nevüs, lokalize kahverengi, mavi, gri, siyah veya renksiz makül veya papül olarak bulunur. Nadiren 0,1-3 cm arasında değişen polipoiddir.

Tedavisinde; özellikle lezyon damakta bulunuyorsa, mukozal melanomu ekarte etmek için eksizyonel biyopsi yapılır.

Renk değişiklikleri ve yumuşak doku lezyonları çocuklarla ilgili bulgulardır. Hekimler bu pigmentli bulguların klinik özelliklerini bilmeli ve özel oral pigmentli lezyon vakalarını sevk etmelidir.


Gentiana Violet Nedir?

Antiseptik olarak stomatit, ağız, ekzema, follikulit, trichophyty, vulvaginit, antelmentik, clonarchis sinensis vakalarında  0,06 gr dozunda  tedavide yer alan bu boyar özellikte madde,  ayrıca ipek, pamuk ve  kağıt  boyamada kullanılır. Mikroskopide de  bakterileri boyamada ve lokosit sayımında kullanılır. Bakteriyel ve fungal enfeksiyonların tedavisi için %0,5 veya %1'lik sulu çözeltileri ya da %1,2 veya 1,6'lık kremleri kullanılır. Hayvanlarda kanserojen etkisi gösterildiğinden yaralı veya ülserli cilt bölgelerine uygulanmamalıdır. (Kaynak)


Çeviri ve sunum : Dt. Türkan Mahyaddinova & Doç. Dr. Salih Doğan (ERÜ Pedodonti AD)




537 görüntüleme0 yorum

Commenti


Ana Sayfa: Instagram
Bu kanal yakında geliyor!
Ana Sayfa: Video

Abonelik Formu

Ana Sayfa: Abone Ol

İletişim

Pedodentist SD için gösterdiğiniz ilgiye teşekkürler. Daha fazla bilgi için lütfen iletişime geçin; en kısa sürede size dönerim!

Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

+90 532 717 77 42

Postcards
Ana Sayfa: İletişim
bottom of page