top of page

Biraz pedodonti biraz fakülte ve birazda ben...

Pedodentist SD

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan platformuna hoş geldiniz. Okuyun ve tadını çıkarın. İçimdeki her şeyi ortaya döktüğüm bir yer burası

İletişim
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz
Ana Sayfa: Blog2
Yazarın fotoğrafıSalih Doğan

Gümüş diamin florürün çürük önleyici mekanizması

Seto J, Horst JA, Parkinson DY, Frachella JC, DeRisi JL. Enhanced Tooth Structure Via Silver Microwires Following Treatment with 38 Percent Silver Diamine Fluoride. Pediatr Dent. 2020 May 15;42(3):226-231. PMID: 32522328; PMCID: PMC7295027.

Araştırmada sadece bir dişteki sonuçlar yayınlamış olmasına karşın sanırım araştırmacılar fark ettikleri GDF etkisinden o kadar çok önemsemişlerki ön bir çalışma olarak yayınlamışlar. Gerçektende GDF özellikle yapısındaki gümüşün her ne kadar renklendirici etkiye sahip olsa da, mükemmel bir çürük durdurucu ajan. Burada mekanizmanın anlaşılması gümüş yerine kullanılabilecek ve aynı etkiye sahip başka bileşiklerin bulunması için kapıyı aralayacak. 


AAPD yönergeleri, aktif diş çürüğü lezyonlarını durdurmak için noninvaziv bir seçenek olarak %38 gümüş diamin florür (GDF) ile süt dişlerin tedavisini önermekte. Bunun için bir protokolde yayınlanmış durumda. GDF uygulaması sonrası dişler klinik olarak daha sert ve tekrar çürümeye karşı daha dirençli hale geldiği gösterilmiş. Birçok dişhekimi bu artan sertliğin gümüşün ve florürün çürük dentin ile reaksiyonundan kaynaklandığına inanmakta.

GDF'nin lezyonları durmuş hale getirmesi mekanizmasında içindeki gümüşün bakterileri yok etmesi ve flor iyonlarının remineralizasyonu destekleyerek lezyonu daha sert bir hale getirmesinin olduğu düşünülmekte. Florun antibakteriyel etkinliği ancak yüksek konsantrasyonlarda mümkün ve ağzı dışındaki çalışmalarda GDF ile yapılan uygulamadan sonra dokunun demineralizasyona karşı direnci, gümüş olmadan flor uygulamasına göre çok daha fazla olduğu gösterilmiş. Dolayısıyla hem gümüş hem de flor bakterisidal etki yanında lezyonun sertleşmesinde birlikte etki gösteriyor olabilir.

GDF ile sertleştirilmiş olan lezyonlar dentinden yaklaşık iki kat daha sert bulunmuş. Bu durum sadece remineralizasyon ile açıklanması mümkün değil. Ayrıca matriks yıkımı olması nedeniyle en dıştaki dentinin remineralize olma potansiyeli daha zor. İnvitro gözlemlerde GDF uygulamalarında gümüş partükülleri ile kollojen dentin matriksinin reaksiyonu gösterilmiş.

Gümüşün antibakteriyel etkinliği hakkındaki çalışmalarda gümüş nitrat (GN) üzerinde durulmuş. Durmuş lezyonlarda GN daha derine ulaştıkları gözlenmesinin yanında GDF çizgilenmeleri dentin içine doğru 200 - 300 mikrometre derinliğe kadar gözlenmiştir.  

Bu çalışmada araştırmacılar gümüş diamin florür tedavisinin diş üzerindeki yapısal ve kimyasal etkilerini araştırmayı ve bu şekilde florür ile gümüşün ayrı ayrı etkisi hakkında bilgi edinmeyi amaçlamışlar.

Ortodontik nedenlerle çekilmesi planlanan kavitasyonlu dişlere 8-36 ay öncesinden GDF uygulanmış. Mikrobilgisayar tomografisi (microCT) ve taramalı elektron mikroskopu (SEM) kullanılarak 50-2.100 μm uzunluğunda ve 0.25-7.0 μm çapında kanallarda gümüş yoğunluklarının bulunduğunu gözlemlenmiş. Bu "mikro lifler" lezyondaki boşlukları doldururken çevresindeki dentin tübüllerine de nüfuz etmiştir. Spektroskopi ile gözlemlenen mikro liflerin kimyasal bileşiminin ağırlıklı olarak gümüş olduğu doğrulanmış.


Şekil 1. (A) GDF uygulanarak lezyonu doldurulmuş süt dişinin ışık mikroskobundaki görüntüsü (B) Mikro bilgisayarlı tomografi görüntüsü


Şekil 2. SEM görntüleri (ile EDS çıktıları)


Elde edilen sonuçlar GDF'nin daha önce düşünüldüğünden 3 kat daha fazla penetre olduğunu göstermiştir. Daha önceki araştırmada araştırmacının analiz ettiği örneklerin ortanca değeri 0,3 ila 2,1 μm arasında değişmektedir. Daha önce yapılmış çalışmalarda micro CT görüntüleri kullanılmış olmasına karşın burada gösterilen gümüş mikro lifler ile benzer yapılar gözlenmemiştir. Zira önceki mikro CT'nin sorunu çözünürlük olarak görülmekte, zira gümüş mikro lif görüntülerinin izlenebilmesi için çözünürlüğün mikrometre düzeyinde olması gerekmektedir. Bu çizgisel gümüş mikro liflere aynı mikro CT ile GDF uygulanmamış dişlerde ve de GDF uygulanmış dişlerde uygulama bölgesinin uzak dentin tabakasında izlenmemiş.  Bu mikro liflerin sayı ve şekilleri dentin boyunca gelen kuvvetlerin dağılım yönünü izliyor olabilir ve bu şekilde lezyon liflerin çimento içindeki demirler gibi davranmasıyla güçlenmiş olabilir. Peritübüler dentinde de benzer bir gözlemde bulunulmuştur ve dentin tübüllerini saran dentinde de sertlik ve sağlamlık artışı görülmüş. Ancak bu durumun dentin yapısındaki liflerin fiziksel ilişkisinin mevcut görüntü çözünürlüğünde gözlenmesi mümkün değil.

SEM incelemesinde de bu yeni mikro lif gözlemi doğrulanmış olup, 250 nm çapıyla mikro CT kullanılarak gözlenenden oldukça küçüktür. Bu şekilde mikro CT'de 3-7 µm çapında mikro lifler gözlenmiş olmasına karşın SEM ile 250 nm'lik mikro liflerin SEM ile tespit edilmesi burada kullanılan mikro CT'nin tespit etme gücünün altında olan çok sayıda ince mikro lif varlığını da göstermiştir. Bu açıdan bakıldığında diş yapısında çok sayıda mikro lif bulunması olası.

Mikro liflerin SEM ile güçlendirilmiş EDS ölçümlerinde asıl komponentin gümüş olduğu, kalsiyum, karbon, flor, oksijen, nitrojen veya fosfor olmadığı görülmüş. Bu iyonların etrafı oldukça kalsifiye peritübüler dentin ile çevrili olan tübüllerin içine çöktüğü görülmüş.

Bu bulgular ışığında mikro liflerin antimikrobiyal etki için bir gümüş rezervuarı sağladığı, florun tübül içerisine geçmesine engel olduğu ve klinik olarak gösterildiği gibi lezyonun sertleşmesini sağladığı söylenebilir. Burada sertlik yumuşak matriksin yoğunlaşması ve mikro liflerin lezyondan sağlam dentine doğru dağılımının meydana getirdiği ağ ile oluştuğu düşünülmüş. Sıvı akışıda bu sayede engelleneceğinden GDF klinik olarak duyarlılığı azaltacaktır.

Bu gözlemler, remineralizasyona ek olarak çürük dentinin yapısal sertleşmesini mekanik açıdan açıklamaktadır. Gümüş diamin florürün antimikrobiyal etkisi; biyokimyasal etkileşimlere ve doğal diş yapısına entegre olma özelliğinde kaynaklı olduğu düşünülmekte.

 
 

Çeviri ve sunum : Dt. Damla İzel Korkut (ERÜ Pedodonti AD)

330 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Ana Sayfa: Instagram
Bu kanal yakında geliyor!
Ana Sayfa: Video

Abonelik Formu

Ana Sayfa: Abone Ol

İletişim

Pedodentist SD için gösterdiğiniz ilgiye teşekkürler. Daha fazla bilgi için lütfen iletişime geçin; en kısa sürede size dönerim!

Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

+90 532 717 77 42

Postcards
Ana Sayfa: İletişim
bottom of page